Milliyetçi Hareket Partisi ( MHP ) Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli Türkçe Mitingi için hafta sonu Konya’da idi.

Çok sayıda il ve ilçe başkanları ile Belediye Başkanları ve partililerin katılımıyla Konya’nın Altınekin ilçesi kavşağında gerçekleşen karşılama programında Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Oprukçu,Belediye Başkan Yardımcıları,Ereğli’ye bağlı Belde Belediye Başkanları ile MHP Ereğli İlçe Başkanı İrfan Aksoy ve ilçe yönetiminin de bulunduğu karşılamanın ardından Bahçeli Hükümet meydanındaki mitingde Konyalılarla buluştu.Muhteşem bir kalabalıkla yoğun bir katılımın olduğu Konya’daki Türkçe temalı mitinge Ereğli’den de yoğun bir katılımın olduğu görüldü.

Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Oprukçu,Belediye Başkan Yardımcıları,MHP Ereğli İlçe Başkanı İrfan Aksoy ,Ereğli ilçe yönetimi ile birlikte Ereğli’den çok sayıda partili ve vatandaşlar Konya Hükümet Meydanındaki miting alanında hazır bulundu.

Türkçe ile karanlığa, karışıklığa ve kargaşaya meydan okuduklarını ifade eden Bahçeli, " Türkçe ile hayata, hakikate ve beşeriyete bakıyoruz. Türkçe ile hadiselere, gelişmelere ve insanlık vicdanına sesleniyoruz. Öyle ki; varlığımızın nişanesi Türkçe'dir. Kültürümüzün kaynağı Türkçe'dir. Birliğimizin şemsiyesi, kardeşliğimizin çatısı, bin yılık kaynaşmanın kanıtı Türkçe'dir. Türkçe kaderimizdir, kavlimizdir, böyle kalacaktır. Türkçe kutsalımızdır, kutlumuzdur, kişiliğimizdir, böyle olmayı sürdürecektir" dedi.

"Türkçe'nin itibarını, iddiasını ve mevkisini daha yukarılara taşımaya hazır mısınız?, Türkçe'nin dokunulmazlığını ve tarihi haklarını savunmaya var mısınız?, Türkçe ile çağa damga vurmaya, Türkçe ile insanlığa yön vermeye kararlı mısınız? Ana dilde eğitim lobisine terörist ve bölücü iştahlara engel olmaya her şeyinizle inançlı mısınız" diye miting alanındaki vatandaşlara soran Bahçeli, "Evet" yanıtı üzerine, "Şükürler olsun. Konya'nın yolu hidayetle kesişmektedir. Konya'nın vicdanı rahmet ve bereketle yoğrulmaktadır. Konya, Türkçe'nin yanındadır. Çünkü Türkçe vatan demektir. Türkçe, millet demektir. Türkçe bayrak demektir. Türkçe bağımsızlıkla aynı anlamdadır" diye konuştu.

Bahçeli, Türk milletinin egemenlik haklarını hazmedemeyenlerin, Türkçe başta olmak üzere milli ve manevi değerlere top yekun saldırdığını öne sürdü. Bahçeli şöyle devam etti:

"Etnik ve mezhep kışkırtıcılığına soyunan, kavga ve çatışma çıkarmak için fırsat kollayan, nifakın ele başları faal haldedir. Bugünlerde milli ve manevi değerlere küfür modadır. Bugünlerde milliyetçiliğe hakaret, Türk kimliğine nefret popülerdir. Ne kadar köksüz varsa bir aradadır. Ne kadar millet hasmı varsa, alayı menfaat ortaklığında buluşmuştur. Türkiyemiz vahim bir halde iç yaralayıcı ve yürek burkucu bir durumdadır. AK Parti hükümeti Türkiye'yi mahvetmiştir. Başbakan Erdoğan, Türk milletini darp etmek ve 36 parçaya ayırmak için adeta çırpınmaktadır. AK Parti, PKK ile işbirliği halindedir. AKP, düşmanla aynı kareye girmiş, aynı pisliğe bulaşmış, aynı çamura saplanmış ve aynı kirli hedefe yönelmiştir. Abartısız söylemek isterim ki; hükümet çıldırmış, aklını oynatmıştır. İmralı canisi, stratejik ortak mertebesine çıkarılmış yattığı hücresinin şartları hevesle iyileştirilmiştir. Artık itinayla, özenle bakılan, şehitlerimizin kemiklerini sızlatma pahasına bir dediği iki edilmeyen azılı bir terörist karşımızdadır. Ne var ki; bir caninin, bebekleri katleden bir insanlık suçlusunun bu seviyelere gelmesi AK Parti için utançtır, yüz karasıdır ve asla peşini bırakmayacak günahtır."

Alandaki vatandaşlara; "PKK ile yürütülen pazarlıkları doğru, ahlaki ve insanı buluyor musunuz?, AK Parti'nin PKK'ya teslim olmasını, arkası arkasına tavizler vermesini kabul ediyor musunuz?, İmralı canisinin serbest kalmasını, PKK'nın dağdan inip siyasete dahil olmasını, şehitlerimizin kanının yerde kalmasını Allah için söyleyin meşru ve makul görüyor musunuz?" diye soran Bahçeli, şöyle konuştu:

"Vicdanlarına inandığım, tercihlerine saygı duyduğum AK Parti'ye oy veren muhterem kardeşlerim, alenileşmiş kepazelilere nasıl rıza göstereceklerdir? 'Umut' diyerek destek verdikleri partilerinin bölücülerin oyuncağı, küresel kanlı projelerin uşağı olmasını nasıl içlerine sindireceklerdir? AK Parti'ye bir nedenle destek vermiş kardeşlerim, Başbakan'ın bir sebeple arkasında durmuş, saygıdeğer Konyalı hemşehrilerim; sizleri anlıyorum ancak vatan elden gidiyor farkında mısın? Dik durmakla övünen, gerçekte başı yerden kalkmayan, Başbakan'ın herkesle hasım hale gelen bu siyaset ayıbının Türk milletini korku kapanına kıstırdığını, insanımızı birbirine düşürdüğünü görüyor musunuz? PKK doymak bilmeyen iştahı ile Türkiyeyi istiyor, insanımızı ve toprağımızı ayırmayı amaçlıyor, fark ediyor musunuz? PKK tehdit ediyor, haraketleri sıralıyor, gözdağı veriyor ama AK Parti'nin felç halini, dilini yutmuş gibi durmasını, tencere tava havasına dalmasını, olağan karşılıyor musunuz? Eminim ki; bugüne kadar AK Parti'ye oy vermiş vatandaşlar, olanlardan rahatsızdır. Başka türlüsü zaten akli, vicdanı ve İslami ölçülere sığamayacaktır."

"AK Parti Türk devletinin gücünü aşındırmış ve yere çalmıştır"

"Aylardır şehit haberi gelmiyor doğrudur, aylardır bilindik kanlı saldırı haberleri duyulmuyor, ciğerlerimizi dağlayan kayıplar yaşanmıyor bu da doğrudur" diyen Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu kasamda sevindiğimiz, tartışmasızdır bunda da bir sorun yoktur. Askerimize, polisimize, masum sivil vatandaşlarımıza yönelik cinayetlerin olmaması bizleri kesinlikle memnun etmektedir. Şimdilik analarımızın gözyaşlarının akmaması, bayrağa sarılı şehit naaşlarının vatan topraklarına emanet edilmemesi gayet olumludur fakat ortada teröristlerin hain niyetlerine karşı duracak güvenlik gücü de pek görülmemektedir. AK Parti Türk devletinin gücünü aşındırmış ve yere çalmıştır. Askerlerimizi karakollara, kışlalara çekmiş meydanı müptezellere terk etmiştir. PKK her tarafta rahata ermiştir. Önündeki engeller süreç ihanetiyle kaldırılmıştır. Siz değerli vatandaşlarıma sormak isterim ki; AK Parti'nin PKK'ya yardım ve yataklık yapması Türk milletine karşı işlenmiş en ağır suçlardan birisi değil midir?. AK Parti'nin PKK'ya kolaylıkla göstermesi, terörizme bölücülüğe ve yapılan hainliklere birinci dereceden iştirak değil midir? PKK'nin tümüyle sınır ötesine çıkmadığı, çıkmaya da niyeti olmadığı biliniyorken, Başbakan tarafından çıkanların oranı 'yüzde 20' diye verilmiş iken ve bunların çoğunlukla güçten, takattan düşenler olduğu ortaya çıkmışken, çözüm ve barış isimli ihanet sürecini lafta bile olsa sürdürmek melanete ortaklık değil midir?. Bu soruların hepsine verilecek tek cevap 'evet'den başka olmayacaktır."

"Süreç ihanetinin amacını PKK'nın silah bırakması olarak duyuranlar, PKK'nın tezlerini, fellik fellik gezdikleri yerlerde anlatanlar, sonra da ellerine tutuşturulan terörist dayatmalarını rapor diye yutturmaya çalışan 63'lükler neredesiniz?" diye soran Bahçeli, şunları kaydetti:

"8 Mayıs'tan itibaren 'PKK gidiyor' diye geceli gündüzlü dağlardan, bayırlardan ve vadilerden haber yapan, militanlarla göstermelik pozlar veren barış geliyor yaygarası koparan fırsatçılar, kalpsizler, haysiyetsizler, utanma nedir bilmeyen, çürümüşler neredesiniz?. 'Süreç iyi gidiyor' diye yıkımdan sorumlu başbakan yardımcısı başta olmak üzere AK Parti'nin mayasında leke olan bazı Kandil kontenjanlı sözcüleri ve ilgili bakanları neredesiniz? Baldıran zehiri içmekten bahseden, her şeyi göze almaktan dem vuran Başbakan hangi deliktesin. Çözüm sürecinin toz bulutu altında kalıp da basiretleriyle yollarını ayıranlar, acaba geçtiğimiz günlerde Diyarbakır'ın Hazro ilçesinde meydana gelen ve 8 kişinin ölümüne, 10'a yakın kişinin de yaralanmasına yol açan kanlı olayı nasıl yorumlayacaklardır? Başbakan Erdoğan, PKK'nın zorla dağa militan çıkarmasına itiraz eden, Uğurlu ailesinin çığlığını ne zaman duyacak ve terörün zorbalığına sesini daha hangi hallerde yükseltecektir."

"PKK Kürt kökenli kardeşlerimin temsilcisi, savunucusu, hamisi ve himaye edeni değildir, olmamıştır, olmayacaktır"

Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"PKK, ulu orta militan kadrosunu tahkim ederken, dağa çıkışlar son yılların en kabarık rakamına fırlamışken, terörün sonlandığını, barışın geldiğini söylemek alçaklık değilse eğer, milletimizle alay etmek değil midir? Ayrılmaya, bölünmeye kapalı ve karşı duran Kürt kökenli kardeşlerimi, PKK'nın insafına terk etmek, onları canavarların eline bırakmak insanlığın ve hükümet olmanın neresinde yazılıdır? İleri demokrasinin, BOP mürekkebiyle yazılmış sayfalarında Türk milletinin en ufak olması mı buyrulmaktadır. Kürt kökenli kardeşlerimiz, merak etmesinler; ne PKK, ne BDP ne de AK Parti, kendilerini Türk milletinin eşit ve onurlu birer mensubu olmaktan alıkoyamayacaktır. PKK vahşi bir terör örgütü olup asla ve kat'a Kürt kökenli kardeşlerimin temsilcisi, savunucusu, hamisi ve himaye edeni değildir, olmamıştır, olmayacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi, milli ve manevi değerler etrafında kenetlenmiş, kökü mezhebi ve anasının dili ne olursa olsun Türk milletinin her evladının her ferdinin yanında ve sözcüsüdür. Doğulusu, batılısı, güneylisi, kuzeylisi hepsi Türkiye'nin bir güzelliği, Türk milletinin tamamlayıcı birer hazinesidir. İnsan bededine mermi boşaltanlar, kundaktaki yavruları tarayanlar, gelinlik kızları bombalayanlar, analara, bacılara, gencecik vatan evlatlarına kurşun yağdıranlar olsa olsa iblisin yeryüzü temsilcisi olacaklardır.

"