Sosyal güvenlik sistemi ile insanların gelirlerine bakılmaksızın toplum huzurunu ve refahını bozan sosyal tehlikelerin verdiği zararlardan "insan hakkı” ve esas itibarıyla da "devlet görevi” olarak primli ya da primsiz sistemlerin kullanılması, kişilerin; yaşlılık, hastalık, malullük, kaza ve ölüm gibi sosyal risklere karşı asgari hayat düzeyleri korunmalı, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası`nın 10. maddesinin 5. fıkrasının "Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar” hükmü gereğince kanun önünde eşitliğin sağlanmasının zorunlu olduğu ancak bugün itibarıyla aynı külfete katlanan sigortalıların bağlı oldukları sosyal güvenlik kurumlarının farklı olması nedeniyle aynı haklardan faydalanamadıkları, hatta aynı süre çalışmalarına ve aynı primi ödemelerine rağmen emekli oldukları tarihlerin farklı olmasından dolayı farklı emekli aylığı alan emekliler açısından mağduriyetler oluştuğu tespitlerine yer verilmiştir.