1. HABERLER

  2. ÇSGB Bakan Yardımcısı Halil ETYEMEZ DPB’lığınca Düzenlenen Kamuda Yönetici Yetkinliklerinin Artırılması Programına Katıldı.

ÇSGB Bakan Yardımcısı Halil ETYEMEZ DPB’lığınca Düzenlenen Kamuda Yönetici Yetkinliklerinin Artırılması Programına Katıldı.

Busa Hilton Otelde gerçekleştirilen Programda konuşan ETYEMEZ:”Devlet Personel Başkanlığınca düzenlenen “Kamu Yöneticilerinin Yetkinliklerinin Artırılmasına...

A+A-

Busa Hilton Otelde gerçekleştirilen Programda konuşan ETYEMEZ:”

Devlet Personel Başkanlığınca düzenlenen “Kamu Yöneticilerinin Yetkinliklerinin Artırılmasına İlişkin Bölgesel Eğitim Toplantılarının on üçüncüsünde birlikteyiz.

Bu vesileyle bütün Heyeti saygıyla selamlıyorum.

Değerli Katılımcılar,

Devlet Personel Başkanlığı, kamu yönetimi teşkilatımızın en önemli kurumlarından biridir.

Devlet Personel Başkanlığı’nın önemi, kamu yönetiminin en önemli unsuru olan “insan” ile ilgili olmasından kaynaklanmaktadır.

Çünkü kamu yönetimi dediğimiz yapıdan insan unsuru kaldırıldığında geriye “yığınlar dolusu mevzuat” ve “boş duvarlar” kalır.

Devlet Personel Başkanlığı, bu anlamda zor bir görevi yürütmektedir. İnsan gibi subjektif bir varlığın temel alındığı bir yapıda objektif kuralları işletmek gerçekten zordur.

Personelin işe alınmasında, değerlendirilmesinde, görev yerinin değiştirilmesinde, uygun yerde ve hizmetine ihtiyaç duyulan yerlerde istihdam edilmesinde objektif bir sistem kurmak ve uygulamasını sürdürmek güç işlerdir.

Değerli Katılımcılar,

Görev alanının bütün bu zorluklarına rağmen Devlet Personel Başkanlığı ile birlikte geçtiğimiz bir yıl içerisinde birçok güzel iş yaptık;

  • Anayasa değişikliğine uyum sağlamak amacıyla kamu personel sisteminde bir devrim olan toplu sözleşme mevzuatını birlikte hayata geçirdik ve ilk uygulamasını 2012 yılında ikinci uygulamasını da bu yıl Ağustos ayında gerçekleştirdik.

 

  • Katılımcı yönetimin son derece şık bir uygulaması olarak ilgili kamu kurumları ve sosyal taraflarla birlikte Kamu Personeli Danışma Kurulu sürecini işletmekteyiz. İnşallah Kamu Personeli Danışma Kurulu’nun 2013 yılı İkinci toplantısını Perşembe günü yapacağız.  Bu platform, demokratik yönetimin en önemli kurumlarından biri olacaktır.
  • 666 sayılı KHK ile kamuda aynı unvanda çalışan kamu görevlileri arasındaki ücret farklılığını ortadan kaldırdık. Böylece az ücret alınan kurumlardan yüksek ücret alınan kurumlara atanma talebini ortadan kaldırdık. Artık aynı unvanlı kamu görevlisinin ücreti bütün kurumlarda aynı düzeye gelmiştir.

 

  • Bütün bakanlıklarda hizmet kalitesini yükseltmek amacıyla uzmanlıklar oluşturduk, uzmanlıkların mali ve sosyal haklarını eşitledik. Böylece hem bakanlıkların nitelikli, iyi yetişmiş personel eliyle hizmet sunmasının yolu açıldı, hem de birinci sınıf uzmanlık, ikinci sınıf uzmanlık ayırımı ortadan kaldırıldı.
  • Dünyada ilk defa engellilerin memuriyete alım sınavını merkezi olarak yaptık ve adaylarımızı kamu kurum ve kuruluşlarına yerleştirdik. 2002 yılında kamuda çalışmakta olan engelli memur sayısı 5.777 iken, şu anda engelli memur sayımız 33.000’e yaklaştı.

 

Değerli Katılımcılar,

Yönetim bir kültürdür, bir anlayıştır, bilimdir.

Biz daha etkili ve iyi bir yönetim anlayışı için çabalıyor, bu uğurda harcanan her çabayı değerli buluyoruz.

Bugün bu programda siz değerli akademisyenler ve kamu yöneticilerimizle birlikte olmamız bu anlamda büyük önem arz etmektedir.

Değerli Katılımcılar,

Zaman akmakta, her şey değişmektedir. Kamu yönetiminin de zamana paralel olarak değişmesi, gelişmesi, kendini yenilemesi zorunludur. Aksi halde değişim ve gelişimle ortaya çıkan belirsizlikleri ortadan kaldırabilmesi, istikrarı tesis etmesi mümkün olamaz.

Kamu yönetimimiz son yıllarda büyük değişimler yaşamıştır.

Vatandaş memnuniyeti, kalite, hız, stratejik planlama, hesap verilebilirlik, şeffaflık gibi kavramlar ortaya çıkmıştır.

Bu kavramların tamamı vatandaşa karşı sorumlu kamu yöneticisi olmaya vurgu yapmaktadır.

Değerli Katılımcılar, Saygıdeğer Kamu Yöneticileri

Kamu yönetimi ya da daha genel ifadesiyle bürokrasi, bu coğrafyada 1,5 asırdır tartışılmaktadır. Bunun temel nedeni bizim bürokrasi tarihimizdeki yanılgıdan ve yanlış tutumdan kaynaklanmaktadır.

Millete hizmet götürme aracı olması gereken, siyasetçiler tarafından belirlenen kamu politikalarını uygulaması gereken bürokrasi, bizde kendi başına bir siyasi güç haline gelmiş ve yıllarca bizzat siyasetin içinde olmuştur.

Ulus devlete ulus inşa için, milleti adam etmek ve toplumu değiştirmek için bürokrasi kendi kendine görev ve vazife icat etmişti.

Durumdan vazife çıkartma, sonuçta, bürokrasinin topluma yabancılaşmasına ve güç odağına dönüşerek oligarşik yapıya dönüşmesine yol açmıştır.

Bürokratik oligarşi olarak nitelendirdiğimiz bu yapı zamanla millet iradesini gasp etmiş ve millet adına millete rağmen icraatlarda bulunmuştur.

İlk defa bu dönemde bürokrasi olması gereken sınırlara çekilmiş ve oligarşik bir güç odağı olmaktan çıkartılarak tek amaç ve gayesi kamu mal ve hizmet üretimi olan bir aygıta dönüştürülmüştür.

Bu değişim ve dönüşüm son 1,5 asırda yaşadığımız en büyük devrimdir.

Değerli Katılımcılar,

Yeni Kamu Yönetimi yaklaşımında yönetimin diğer unsurları yanında insan unsurunun da değiştirilip geliştirilebileceğinden bahsedilir.

Bu anlayışa göre insan gücü statik bir değer değildir.

Ben anlayış olarak her ne kadar yönetimin bu en önemli unsurundan “insan kaynağı” olarak bahsedilmesini pek onaylamasam da elbette ki insan unsurunun geliştirilebileceğini, niteliğinin artırılabileceğini kabul ediyorum.

İnsan idari süreçlere sadece bir meta gibi katılan bir unsur değildir. Çünkü insan yönetim hizmetlerinin hem gerçekleştiricisi, hem de sunulan hizmetin hedefidir.

Değerli Katılımcılar,

Bilgi ve iletişim çağının durmaksızın ilerlediği bu süreçte, bir yöneticinin, bir kamu görevlisinin sadece mezun olduğu okulun verdiği bilgilerle yetinmesi durumunda, hizmet için yeterli ve gerekli bilgi düzeyini koruyacağından bahsedilemez.

Eski filozoflar, değişimi anlatmak için “akan bir nehirde iki kez yıkanılmaz, çünkü nehir aynı nehir değildir” derler.

Peygamber Efendimiz de devamlı ilerlemeyi tavsiye ettiği için “iki günü birbirine eşit olan ziyandadır” buyurur.

Değişimin bu kadar hızlı olduğu bir dünyada insanın eski düzeyini ve yerini koruması diye bir şey olamaz.

Yerinde duran insan geriye gidiyor demektir.

 

Hatta sadece yerinde duran değil, çağın gerektirdiği hızdan geriye kalan bir insan da geriye gidiyor demektir.

İnsan unsuru yenilenebilir, geliştirilebilir diyorsak bunun yolunun eğitimden geçtiğini de kabul ediyoruz demektir.

Eğitim bazen empati yapmayı öğrenmektir.

Eğitim bazen dışarıdan kendisinin nasıl göründüğüne bakmaktır, çalışma sırasında ortaya çıkan dar kalıp körlüğünü yok etmektir.

Değerli Katılımcılar,

Bu eğitim çalışması inanıyorum ki bu bölgede çalışmakta olan kamu yöneticilerine fayda sağlayacaktır.

Farklı teşkilatlara bağlı olarak çalışmakta olan yöneticilerin aynı çatı altında buluşturulmuş olması bile başlı başına önemli bir kazanımdır.

Hepsinden önemlisi bu çalışma, kamu personel rejiminin uygulanmasına yön veren Devlet Personel Başkanlığı’na da karar verdiği uygulamaların sonuçlarını görme fırsatı verecektir.

Böylece bu eğitim seminerinden çifte fayda temin edilmiş olacaktır.

Değerli Katılımcılar,

Kamu kurum ve kuruluşları birbirini tamamlayan, birlikte ve ahenk içinde çalışan bir makinenin dişlileri gibidir.

Herhangi bir dişlide meydana gelecek aksama, makinenin kusursuz çalışmasını engelleyecektir.

Kamu Yönetiminde uygulamaların standartlaştırılması, bilgi ve deneyimlerin paylaşılması, iyi uygulamaların kapsamının arttırılması yoluyla kamu hizmetinin kalitesi ve verimliliği de artacaktır.

Değerli Katılımcılar,

Sizler kamu yöneticileri olarak çalışma barışını, huzurunu ve verimliliğini sağlamakla mükellefsiniz. Bildiniz gibi kamu hizmetinin verimliliği, etkinliği ve kalitesi, bu hizmeti üreten çalışanların, çalışma koşullarıyla doğrudan bağlantılıdır.

İş tatmininin olmadığı, çalışma barışının bozulduğu, işyerinde kendini maddi ve manevi anlamda huzursuz hisseden çalışanların olduğu bir kamu yönetimi vatandaşlara çözüm üretmek bir yana onlara sorun çıkaran bir yer olacaktır. Böylesi bir anlayış ve çalışma ortamını tasvip etmemizi mümkün değildir. Bu bağlamda, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile kamu kurumlarına da çeşitli yükümlülükler getirdik.

Bu vesileyle çalışanlarınızın sağlığı ve işyeri güvenliği üzerinde hassasiyetli durmanızı ve yükümlülüklerinizi eksiksiz bir şekilde yerine getirmenizi, bir kez daha hatırlatmakta fayda görüyorum.

Değerli Katılımcılar,

Bu program boyunca değişim yönetimi ve inovasyon, takım çalışması ve çatışma yönetimi, kamu yönetiminde verimlilik artırma teknikleri, liderlik, taşra kuruluşlarının sorunları ve çözüm önerileri gibi pek çok konu değerlendirilecektir.

Bu bağlamda düzenlenen programın kamu yönetimi ile ilgili yeni bakış açıları kazandıracağı inancındayım.

Bu vesile ile tüm katılımcı ve konukları saygı, sevgi ve muhabbetle selamlıyor, programın çalışma hayatına, bölgeye ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum.” dedi.

Programa ÇSGB Bakan Yardımcısı Halil ETYEMEZ, Devlet Personel Başkanı Mehmet Ali KUMBUZOĞLU, Bursa Valisi Münir KARAOĞLU, Balıkesir Valisi Ahmet TURAN, Akademisyenler ve çok sayıda kamu yöneticisi katıldı.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.