1. HABERLER

  2. Halil ETYEMEZ Teftiş Uygulamaları Seminerine Katıldı

Halil ETYEMEZ Teftiş Uygulamaları Seminerine Katıldı

ÇSGB Bakan Yardımcısı Halil ETYEMEZ TİSK ve ÇSGB İş Teftiş Kurulu Tarafından düzenlenen İş Teftiş Uygulamaları Seminerine Katıldı.İstanbul Mövenpic...

A+A-

ÇSGB Bakan Yardımcısı Halil ETYEMEZ TİSK ve ÇSGB İş Teftiş Kurulu Tarafından düzenlenen İş Teftiş Uygulamaları Seminerine Katıldı.İstanbul Mövenpic otelde gerçekleştirilen seminerde konuşan ETYEMEZ:

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu ve Bakanlığımız İş Teftiş Kurulu’nca müştereken düzenlenen “İş Teftişi Uygulamaları Semineri” vesilesi ile bugün burada bir araya gelmiş bulunmaktayız.

Sözlerime başlarken hepinize hoş geldiniz diyor, düzenlenecek seminer vesilesi ile sizlerle bir araya gelmiş olmaktan büyük memnuniyet duyduğumu ifade etmek istiyorum.

Değerli Katılımcılar,

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu, yarım asrı aşan tarihi ile Türk Sendikal Tarihi’nde müstesna bir yere sahip olmanın da ötesinde, Çalışma Hayatı içerisinde devamlı sosyal diyalog halinde olduğumuz en büyük sivil toplum kuruluşlarından birisi olagelmiştir.

TİSK bu gün on bine yakın işyeri ve bu işyerlerinde çalışan yaklaşık 1 milyon 250 bin çalışanı ile, Türkiye ekonomisindeki büyük ailelerin başında gelmektedir. Bizler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun çalışmalarını yakından takip ediyor ve sendikal faaliyetlerini takdirle karşılıyoruz.

Değerli Katılımcılar,

Son 12 yıl boyunca Hükümet olarak her alanda yaptığımız yenilikler ve iyileştirmeler sonucunda, Türkiye bir yandan çağ atlarken, diğer yandan vatandaşlarımızın hayat standartları daha ileri noktalara taşınmıştır. Bu dönemde hayata geçirdiğimiz siyasi, ekonomik ve sosyal alanlardaki reformların neticesi olarak:

  • Ekonomimiz son 12 yılda ortalama %5 oranında büyümüş;
  • Kişi başı gelirimiz 2002’de 3.500 dolardan, 11.000 dolar’a yükselmiş;
  • Son on iki yılda ihracatımız yaklaşık 5 kat artarak 36 milyar dolardan 151,7 milyar dolara’a çıkarılmıştır.

Bu büyük ilerlemenin ve ekonomideki başarılarımızın arkasında, 12 yıldır süregelen siyasi istikrar, ekonomi yönetiminde ilke edindiğimiz mali disiplin, ekonomiye ve istihdama olumlu katkıları olan büyük kamu yatırımlarımız ve sosyal devlet olma bilinciyle hareket etmemiz yatmaktadır.

Öte yandan bu büyük gelişim ve atılım sürecinde, işverenlerimizin ekonominin lokomotifi, müteşebbislerimizin birer babayiğit, çalışanlarımızın ise yükü omuzlayan, emeğini, alın terini verenler olduklarını çok iyi biliyoruz.

Bizler bu politikaları hayata geçirirken ve iktisadi anlamda büyürken, hükümet olarak “salt büyüme” yerine “güvenle büyüme” ilkesini ön plana çıkardık. Yani, bu tarihi ve değerli gelişim dönemi, güvenli bir büyümeyi ilke edinerek gerçekleştirilmiştir.

Bu açıdan bir yandan istihdamı artırırken, diğer yandan istihdam şartlarını iyileştirme konusunda da özellikle hassasiyet gösterdik. Bu bağlamda atılan adımlara örnek olarak;

2002 yılında 164 TL olan asgari ücretin, 2014 yılında 846 TL’ye yükseltilmesi,

Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun yürürlüğe konması,

Müstakil İş Sağlığı ve Güvenliği Yasas’ının hayata geçirilmesi dile getirilebilir.

Bu bağlamda, özellikle daha önce kendine ait yasal düzenlemesi olmayan İş Sağlığı ve Güvenliği alanında çıkardığımız kanun ile çalışma hayatındaki aksaklıkları giderme yolunda büyük mesafe kat ettik.

Değerli Katılımcılar,

Hükümet olarak 2023 vizyonu ile dünyanın en büyük on ekonomisinden biri olma hedefine doğru hızla ilerliyoruz.

Bununla birlikte, ekonomik gelişmenin sürdürülebilir olabilmesi için çalışma barışının tesis edilmesi gerekliliğinin de bilincindeyiz.

Çalışma barışı, bilinçli toplum, haklarını bilen ve arayabilen bireyler, sosyal diyalog ve etkin denetim mekanizmaları ile hayata geçebilir. Bu açıdan etkin bir denetim mekanizmasının çalışma barışı için çok önemli olduğunu söylemek sanırım yanlış olmayacaktır.

Çalışma hayatının yönetimi ve denetimi, bu alanın daimi gündemlerindendir. Bu alanda ortak tespitler; risk esaslı, sonuç odaklı ve sosyal diyalog temelli bir denetim sisteminin çalışma hayatında, hayati öneme sahip olduğunu ortaya koymaktadır.

Bu bağlamda, eski teftiş yaklaşımlarında ve uygulamalarında tepkisel teftiş modelleri uygulanırken, günümüzde yeni yaklaşım gereği, önleyici modeller benimsenmeye başlanmıştır.

Bakanlığımız, insan odaklı yaklaşımını teftişlerine de yansıttığını ifade etmek istiyorum. Yeni yaklaşımda, risk esaslı, mevzuat ihlallerinin yoğunlukla yapıldığı sektör veya alanlara öncelik verilerek teftiş programları hazırlanmakta ve uygulanmaktadır.

Bir başka ifadeyle çalışma barışına önem veren ve çalışma hayatı mevzuatını uygulamaya özen gösteren işverenlerin, işyerlerinde müfettiş görme ihtimali, çalışma barışını önemsemeyen işverenlere göre çok daha düşüktür.

Bir anlamda, risk esaslı teftiş yaklaşımı, işverenler açısından eskiye göre daha adil bir uygulamayı da beraberinde getirmektedir.

Değerli Katılımcılar, Kıymetli Misafirler,

Çalışma hayatı teftişinin iki temel amacı bulunmaktadır. Bunlardan birincisi rehberliktir. Müfettişlerimizin önceliği, yeni teftiş yaklaşımı gereği, sorunlu alanlarda veya sektörlerde işverenlerimize rehberlik etmektir. Bu doğrultuda, teftiş programları hazırlanırken ve uygulanırken ilgili taraflarla toplantılar düzenlenmekte, birlikte çözüm önerileri getirilmektedir.

Teftiş faaliyetlerinin ikinci amacı ise caydırıcı olmaktır. Yapıcı bir şekilde giderilemeyen sorunlar mevzuatın öngördüğü şekilde yaptırımlar uygulanmak suretiyle giderilmeye çalışılmaktadır.

Değerli Katılımcılar,

Bizler, Bakanlık olarak, çalışanlarımızın haklarını korumak, bunu yaparken de işverenlerimizin gönüllü olarak kurallara uymalarını sağlayacak yöntemler uygulamaya çalıştığımızı, buradan biz kez daha vurgulamak istiyorum.

Bakanlık olarak çıkardığımız tüm kanuni düzenlemelerde, “olmadan önlemeyi” yani “meydana gelmeden önce önüne geçmeyi” esas aldık, çünkü bizler biliyoruz ki önlemek ödemekten daha az maliyetli ve insanidir.

“Önleme”nin bir kültür haline gelmesi, Türkiye’nin sosyal gelişimini tamamlayacak en önemli hususlardan biridir.

Dolayısıyla, denetim sisteminin konu edildiği bu seminerde önleme kültürünün öncelikle ele alınmasının faydalı olacağını bir kez daha vurgulamak istiyorum.

Bu vesile ile sözlerime son verirken, açılışını gerçekleştirdiğimiz İŞ TEFTİŞİ UYGULAMALARI Seminerinin çalışma hayatında faydalı sonuçlar ortaya koyacağına yürekten inanıyorum.

Seminerin düzenlenmesinde emeği geçen başta TİSK Yönetim Kurulu Başkanı ve Teftiş Kurulu Başkanımız olmak üzere herkese teşekkür ediyor, Seminerimizin başta çalışma hayatı olmak üzere,

Bölgemize ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyor,

Hepinizi sevgi, saygı ve muhabbetle selamlıyorum.'' dedi

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.