1. HABERLER

  2. Kanuncu’nun Kaleminden Ferhat Öğretmen...

Kanuncu’nun Kaleminden Ferhat Öğretmen...

Uzman doktor Serdar Kanuncu 24 Kasım Öğretmenler günü nedeniyle bir yazı kaleme aldı. İşte o yazı.....Ferhat Öğretmen...İlk oğluma, ilk çocuğuma...

A+A-

Uzman doktor Serdar Kanuncu 24 Kasım Öğretmenler günü nedeniyle bir yazı kaleme aldı. İşte o yazı...

..Ferhat Öğretmen...

İlk oğluma, ilk çocuğuma ilk kırtasiye malzemelerini almak için uğramıştım o dükkana.Sıramı beklerken kalın bir erkek sesi kasadaki delikanlı ile hafifçe atışıyordu.”ne diye isterler bilmem bu malzemeleri” diyen adama delikanlı, “nerede okuyor sizin çocuk?” diye sorunca adam biraz öfkeli biraz da bıkkın bir tavırla “bilmemne koyuncuoğlu “ demesin mi?..Okulu A’dan Z’ye kurmuşçasına öfkelendim, bu aldırmazlığı sanki üstüme üstüme geldi ve dayanamadım; “ beyefendi o okulun adı Feriha Ferhat Koyuncuoğlu Ortaokulu, kişi isimleri özellikle okullara yok yere verilmez, özellikle bu kişiler saygıdeğer insanlardır!” dedim ve 5 saniyelik bir sessizlik oldu.

Yaşım gereği eski kuşak hekimlerin dönemindeki (1950-1960-1970 ve hatta 1980’ler) hasta-hekim ilişkisini göremedim, şu an neredeyse bambaşka bir hal almış durumdayız. Eskiden kullanılan “doktora çıkma” kelimeleri mesleğimizin saygınlık göstergesi iken şu an “bi doktora görün istersen” e evrilmiş durumdayız toplumca.İnsan hakları, hasta hakları, teknoloji, kültürel değişimin genel-olumsuz gidişatı vs. sebepler arasında sayılabilir.Bu olumsuz durum içerisinde mesleğimizin saygınlığının bir “hasta” tarafından bana, biz hekimlere (eminim tüm hekimlere öyle davranıyordur) yeniden yaşatılıyor olması çok duygulandırıcı.Evet Sayın Ferhat Koyuncuoğlu Hoca’dan bahsediyorum ve O’nun rahmetli eşi Feriha Koyuncuoğlu’ndan. Bir ömre sığdırılabilecek bütün güzellikler neredeyse sığdırılmış, sığdırılmış ki hocanın yüzündeki o naif tebessüm bize tecrübe sanatını çağrıştırıyor.Ferhat Hoca’nın Aile Sağlığı Merkezi’ne her gelişinde kibar, şık, çağdaş kısacası medeni bir insan portresini hayranlıkla izliyorum.İlerlemiş yaşına rağmen sıra bekleyişi, içeri gireceği esnada kapıyı hafifçe vurarak “müsait misiniz?” diye sorması, düzenli kullanması gereken ilaçlarını yazdırırken “sizin için de uygunsa” demesi bana insanlığı yeniden öğretiyor.Aslında olması gerekeni yapıyor Ferhat Hoca ama yanlışlarla o kadar iç içe girdik ki artık doğruyu uygulayanlara şaşıp kalıyoruz.

Hekimlik hayatım boyunca çeşitli hastalık ve hastalarla karşılaşmışımdır. Binlerce, onbinlerce…Unutulmayan anlar,kişiler ve olaylar da oluyor tabii ki ancak hızlıca akıp giden zamanın ritminde Ferhat Hoca bana,hem de hiçbir çaba göstermeden,doğal haliyle, sadece insanlığı ve yaşayışı değil; hasta-hekim ilişkisini yeniden sorgulamayı öğretti.

Küçük yaşta anne ve babasını kaybetmiş olmasının getirdiği zorluklar mı, yoksa buna bağlı olarak görmüş olduğu hayat disiplini mi Sevgili Ferhat Hoca’yı bu kadar tevazu sahibi çağdaş bir insan yapmış bilmiyorum ama acıyla ve yoksun büyüyen çocukların çoğunun ileride başarılı bir konuma geleceğini/geldiğini düşünüyorum. Malum Freud’un meşhur sözüyle “öldürmeyen acı güçlendirir”.

Zaman zaman evimin penceresinden Feriha Ferhat Koyuncuoğlu Ortaokulu’nun bahçesinde oynayan çocukları izlerim.Hep aynı soru gelir düşer aklıma; “acaba bu okuldan kaç Ferhat Koyuncuoğlu çıkacak?” acaba bunun için toplumun her bir ferdi olarak hepimize ayrı ayrı görevler düşmez mi, çocuklarımız bizim geleceğimiz değiller mi yoksa?Doğru ya artık çocuklar kurulu saat gibi test/tost hayatı yaşıyorlar.Daha doğrusu biz yaşatıyoruz onlara bunu.

Ferhat Hoca’ya olan derin saygımla…

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.