
SES KISIKLIĞI VE GÖZ KAPAĞI DÜŞÜKLÜĞÜ AKCİĞER KANSERİ HABERCİSİ OLABİLİR
Akciğer kanserine yakalan kişilerin büyük çoğunluğu tütün ürünleri kullanıyor. Sinsice ilerleyen akciğer kanserinin erken teşhisinde ise yılda bir...
Akciğer kanserine yakalan kişilerin büyük çoğunluğu tütün ürünleri kullanıyor. Sinsice ilerleyen akciğer kanserinin erken teşhisinde ise yılda bir kez yapılacak tarama testleri önem taşıyor. Özellikle sigara içen ve çeşitli kimyasallara maruz kalan kişilerin yılda bir kez tarama testleri yaptırması gerekiyor.
Memorial Ankara Hastanesi Onkoloji Merkezi’nden Prof. Dr. Şeref Kömürcü, “17 Kasım Dünya Akciğer Kanseri Günü” öncesinde akciğer kanseri ve tedavisi hakkında bilgi verdi.
Çok sessiz ilerliyor
Akciğer vücudun oksijenlenmesini sağlarken, ihtiyaca göre hücrelerinde yenilenme için bölünme ve çoğalma gerçekleşir. Bazen bazı sebeplere bağlı olarak, bu bölünme ve çoğalma kontrolsüz hale geçerek kitleler oluşturur ve bu kitleler kanserleşir. Akciğer kanseri her zaman çok belirgin bulgular vermemektedir. Kitle büyüyüp, akciğer zarını aşıp, göğüs duvarına temas ettiğinde ağrı ortaya çıkar.
Belirtiler kanserin yerleştiği yere göre değişiyor
Hastalığın en sık görülen belirtileri; öksürük, balgamda kan ve ani kilo kaybıdır. Bununla birlikte, akciğer kanseri bulguları yerleşim yerine göre değişiklik gösterebilir. Akciğerin üst kısmına yerleşmiş olan bir kitle, bazı sinirlere bası yaparak kolda ve omuzda ağrıya, ses kısıklığına, göz kapağı düşüklüğüne neden olabilir. Bu şikayetler birçok hastalıkta görülebildiği için ihmal edilebilmektedir. Herhangi bir üst solunum yolu enfeksiyonu, akciğer enfeksiyonu, kas iskelet sistemi ağrısı da bu şikayetlere yol açabilir. Bu belirtilerin süresi birkaç haftayı aşıyorsa vakit kaybetmeden doktora başvurulmalıdır.
Küçük hücreli akciğer kanseri daha hızlı yayılıyor
Akciğer kanseri, mikroskopta görünüş şekillerine göre kabaca iki gruba ayrılır. Bunlardan ilki küçük hücreli akciğer kanseri, diğeri ise küçük hücreli olmayan akciğer kanseridir. Akciğer kanserlerinin büyük bir kısmını küçük hücreli olmayan akciğer kanserleri oluşturmaktadır. Bu kanser tipleri biraz daha yavaş seyirlidir. Küçük hücreli akciğer kanseri ise daha hızlı bölünüp, çoğalmakta ve diğer organlara sıçrayabilmektedir.
Sigara kullanan kadınlar da risk altında
Sigara, puro, pipo, nargile gibi tütün ve tütün ürünlerinin tamamı akciğer kanserinin en önemli risk faktörleridir.Akciğer kanseri olan hastaların yaklaşık %90’ı bu tütün ürünlerinden bir ya da daha fazlasını kullanmaktadır. %10 gibi küçük bir grup ise tütün ürünü kullanmadan da akciğer kanserine yakalanabilmektedir. Ülkemizde özellikle kadınlarda tütün tüketiminin artmasına bağlı olarak akciğer kanseri daha sık görülmektedir. Gelişmiş ülkelerde ise tütün kullanım kontrolüne bağlı olarak akciğer kanseri görülme riski azalmaya başlamıştır.
Uzun süredir sigara içiyorsanız…
Tütün ürünü kullananlar ve çeşitli kimyasal maddelere mesleki maruziyeti olan kişiler yılda bir kez akciğer filmi veya düşük radyasyonlu tomografi çektirmelidir. Bu tarama yöntemleriyle hastalığın erken teşhis edilmesi, tedavide başarı şansını oldukça artırmaktadır. Tanıda önemli olan bir diğer nokta belirtiler ortaya çıktığında hastanın klinik olarak değerlendirilmesidir. Bunun ardından tomografi, MR ve PET CT gibi görüntüleme yöntemleriyle bulgu veren bölgeler incelenmelidir.
Önce evrelendirme sonra uygun tedavi
Yapılan testlerde akciğerde kanser riski olan bir kitle bulunduğu zaman tanı, bu kitlenin bronkoskopi veya tomografi eşliğinde dıştan biyopsi alınmasıyla kesinleştirilmektedir. Bu patalojik değerlendirmenin ardından, hücre tipi belirlenerek evrelendirme aşamasına geçilmektedir. Evrelendirmede öncelikle akciğeri kanseri kitlesinin boyutu, lenf nodu tutulumu ve uzak organ tutulumu olup olmadığı belirlenir. Sonrasında uygun tedavi yöntemi seçilmektedir.
Tedavi planlaması kişiye ve kanserin tipine göre değişiyor
Tedavi planlamasında hastaya ve hastalığa yönelik özelliklerin değerlendirilmesi gerekmektedir. Kalp, böbrek, karaciğer gibi kronik hastalığı olanlarda ilaç ve tedavi şekli değişmektedir. Küçük hücreli olmayan akciğer kanserinde özellikle erken evrede tedavi yaklaşımı cerrahi ve radyoterapi uygulamasıdır. Cerrahi müdahalede kitle uygun bir şekilde çıkarılmaktadır. İşlem, akciğerin bir veya iki lobunun çıkarılması ya da akciğerin bir tarafının tamamen çıkarılması şeklinde planlanır. Mediasten denilen iki akciğerin ortasındaki bölgeden lenf nodu örneklemesi alınır. Çıkan sonuca göre de radyoterapi veya sistemik tedavi ihtiyacı belirlenir. Sınırları belirgin tümörlerde başka dokulara zarar vermeyecek şekilde radyoterapi uygulanabilir.
Akıllı ilaçlar ve kemoterapi tedavide etkili
Küçük hücreli akciğer kanseri başlangıçtan itibaren sistemik bir hastalık olarak görülüp değerlendirildiği için, kemoterapi ya da diğer sistemik tedavi yöntemleri tercih edilir. Sistemik tedaviler; kemoterapiler, biyolojik ajanlar, akıllı moleküller denilen hedefe yönelik ajanlardır. Bu tedaviler kişiye özel olarak belirlenmekte ve uygulanmaktadır. Bunun için araştırılan bazı tümör işaretleri vardır. Bu işaretlere yönelik hedeflendirilmiş ilaçlardan faydalanarak, hücre tipi ve evresine uygun tedavi programı belirlenir. Klasik kemoterapiler de halen uygulanmaktadır. Bunların yanı sıra hücre büyümesini durduran hücre iletim sisteminde herhangi bir aksama olduğu anda kanserin ortadan kalkmasını sağlayan ilave tedavi programları da eklenebilir.
SİGARA AKCİĞER KANSERİ RİSKİNİ 20 KAT ARTIRIYOR
Dünyada her yıl 1.6 milyon kişinin yaşamını tehdit eden akciğer kanserinin en önemli nedenini, başta sigara olmak üzere tütün ve tütün ürünleri oluşturuyor. Akciğer kanseri ile mücadelenin yolu ise hastalığın %90 oranında nedenini oluşturan sigarayı bırakmaktan geçiyor. MemorialAtaşehir Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Gökhan Kandemir, “17 Kasım Dünya Akciğer Kanseri Günü” öncesinde akciğer sağlığını korumanın ve kanseri önleminin yolları hakkında bilgi verdi.
Her yıl 30 bin akciğer kanseri tanısı
Akciğer kanserinin en önemli nedeni sigara tüketimidir. Vücudun oksijen gereksinimini sağlayan akciğer, sigara tüketimi ile 20 kat fazla kanser riski altındadır. Ülkemizde her yıl 30 bin yeni akciğer kanseri tanısı konulurken, dünyada kanser ilişkili ölüm nedenleri arasında birinci sırada yer almaktadır.
Sigara içenlerle aynı ortamı paylaşanlar da risk altında
Akciğer kanseri sadece sigara içenlerde değil, içmeyenlerde de gelişebilmektedir. Tüm akciğer kanserleri vakalarına bakıldığında %15’lik dilimi hiç sigara içmemiş kişiler oluşturmaktadır. Sigara içilen ortamlarda bulunmak yani pasif içicilik de akciğer kanseri gelişim riskini artırmaktadır. Sigaradan uzak durarak 10 yıl için de akciğer kanseri riski yüzde 50 azaltılabilir.
55 yaş ve üzerinde yaygın olarak görülüyor
Sigara her kanser türünde olduğu gibi akciğer kanserinde de baş etkenler arasında yer almaktadır. Erkeklerde en sık görülen kanser türü olan akciğer kanserinin temel nedeni sigara içiminin fazla olmasıdır. Akciğer kanseri çoğunlukla 55 yaş ve üzerinde görülmektedir. Fakat bu; sigaraya başlama yaşına, sigara kullanma sıklığına, çeşitli kanser yapıcı maddelere maruz kalma durumuna göre değişmektedir. Kadınların da giderek daha fazla sigara tüketmesi ile son yıllarda akciğer kanserinde artış görülmektedir.
Yaş ilerledikçe kanser riski artıyor
Akciğer kanserinin görülme sıklığı yaş ilerledikçe artmaktadır. 45 yaş altında nadiren ortaya çıkarken, genellikle 50-70 yaşlarında daha fazla tanı konulmaktadır. Genetik geçiş, asbest, radon gazı, hava kirliliği kanser gelişimini sağlayan faktörlerdir. Verem gibi bazı akciğer hastalıkları, akciğerlere radyoterapi uygulanması riski artırabilmektedir. İçme sularında yüksek düzeyde arsenik maddesi olması da önemli bir nedendir.
Sık tekrarlayan ve uzun süren öksürük önemsenmeli
Akciğer kanserinin en genel belirtisi inatçı öksürüklerdir. Bunun dışında göğüs ağrısı, nefes darlığı, ateş, ses kısıklığı, yüz ve boyunda şişme, omuz ve kol ağrısı, yutma güçlüğü ve kanlı balgam gibi belirtiler de olmaktadır. Öksürükle birlikte gelen kanlı balgam, akciğer kanseri hastalarının dörtte birlik bir kısmında görülmektedir. Akciğer kanseri; vücudun kemik, beyin, karaciğer gibi kısımlarına yayılarak baş ve kemik ağrısı, yorgunluk ve halsizlik ile de kendini gösterebilir.
Belirti vermeden ilerleyebiliyor
Akciğer kanseri hastalarının neredeyse dörtte birinde kanser, hiçbir belirti vermeden oluşmaktadır. Çoğu kişi akciğer kanseri olduğunu, başka bir hastalık sebebiyle akciğer röntgeni çektirdiğinde öğrenmektedir. Bu nedenle rutin olarak yapılan kontrollerin akciğer kanserinin erken evrede belirlenmesi için hayati öneme sahiptir. Akciğer kanseri erken evrelerde teşhis edilirse tedavisinde başarı şansı oldukça yüksektir. Günümüzde düşük doz spiral bilgisayarlı tomografi gibi görüntüleme tekniklerindeki ilerlemeler ile akciğer kanseri artık erken evrede saptanabilmektedir.
Günde 5 porsiyon sebze ve meyve tüketenlerde kanser riski düşük
Akciğer kanserinden korunmak için en etkili ve en basit yol sigarayı bırakmaktır. Sigara yaşamdan uzaklaştırıldığında geriye kalan sadece sağlıklı yaşamak için uygulanması gereken birkaç basit kuraldır. Az yağlı gıdalarla, sebze ve meyveler bol tüketilerek sağlıklı beslenilmelidir. Günde en az 5 porsiyon meyve ve sebze yiyenlerde akciğer kanseri riskinin daha düşük olduğu birçok çalışma ile gösterilmektedir. Yüksek doz “beta karoten ve A vitamin” alanlarda ve özellikle sigara içenlerde kanser riskinin arttığı da görülmüştür. Alkol tüketimini sınırlandırılmalı ve düzenli egzersiz ile yaşam kalitesi artırılmalıdır.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.