1. HABERLER

  2. Etyemez Konya'da Sempozyuma Katıldı

Etyemez Konya'da Sempozyuma Katıldı

ÇSGB Bakan Yardımcısı Halil ETYEMEZ, Konya’da İnşaat mühendisleri odasının düzenlediği 4. İşçi Sağlığı ve iş güvenliği sempozyumuna katıldı....

A+A-

ÇSGB Bakan Yardımcısı Halil ETYEMEZ, Konya’da İnşaat mühendisleri odasının düzenlediği 4. İşçi Sağlığı ve iş güvenliği sempozyumuna katıldı. Konya Dedeman Otelde gerçekleştirilen sempozyumda konuşan ETYEMEZ:

”Türkiye’miz son yıllarda hızla demokratikleşmekte ve büyümektedir.

Ülkemiz, ekonomik krize rağmen dikkat çekici ekonomik performanslar sergilemesinin yanı sıra önemli demokratikleşme açılımlarını da hayata geçirmektedir.

Hükümetimizin yürüttüğü politikalar neticesinde ülkemiz OECD, G20 ve Avrupa Birliği ülkeleri arasında en fazla büyüme oranı kaydeden ülkeler arasındadır.

Yine bu politikaların bir sonucu olarak işsizlik son yılların en düşük seviyesi olan yüzde 8’lere kadar gerilemiştir.

Hükümetimiz, ülkemizi Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri yapma hedefini koymuştur ve politikalarını bu doğrultuda planlamaktadır.

Değerli Katılımcılar, Değerli Misafirler,

Son 11 yıl boyunca yapılan başarılı çalışmalar ile Türkiye adeta çağ atlayarak hem vatandaşlarının yaşam standartlarını yükseltmiş, hem de güvenli bir büyümeyi gerçekleştirmiştir.

Bu dönemde hayata geçirilen siyasi, ekonomik ve sosyal alanlardaki reformların neticesi olarak:

  • Türkiye ekonomisi 2002’den bu yana yıllık ortalama %5 oranında büyümüş;
  • Kişi başı milli gelir 2002’de 3.500 $ iken, bugün 10.500 $’a yükseltilmiş;
  • Enflasyon oranı 2002’de %29,7 iken, bugün %7,88’e düşmüş;
  • Küresel krizin de etkisiyle %15’leri bulan işsizlik oranı bugün %9,3’e kadar gerilemiş;
  • Son dört yıl içerisinde 4,5 milyon ilave istihdam oluşturulmuş;
  • Kayıt dışı istihdam oranı 2002’de %51,1 iken, bugün %37,9’a gerilemiş;
  • 2002’de 36 milyar $ olan ihracat miktarı, bugün 152,6 milyar $’a çıkarılmıştır.

Değerli katılımcılar, Saygıdeğer Misafirler,

Ekonomi ve istihdamdaki bu kazanımlarımızın yanı sıra, bir zamanlar sadece hayal olan muazzam projeleri de tek tek hayata geçiriyoruz.

Geçtiğimiz hafta İstanbul’un 150 yıllık rüyası olan İstanbul Boğazı’nı denizaltından geçen “Marmaray” adlı raylı tüp geçidin açılışını yaptık.

Böylece artık Londra’dan Pekin’e kadar demiryolu ile kesintisiz seyahat etmek mümkün hale gelmiştir.

Benzer şekilde, 3. Köprü, 3. Havalimanı, Kanalİstanbul, Duble Yollar ve Hızlı Tren Hatları gibi Türkiye’mizin dört bir yanında devam eden çalışmalar da son hızla devam etmektedir.

Bu önemli projelerin ardında, tarihsel bir vizyona sahip olmanın yanı sıra her biri mühendislik harikası olan bu eserleri inşa eden mühendislerin olduğunu da bir kez daha vurgulamak istiyorum.

Bu büyük projelerin ve ekonomideki başarılarımızın arkasında 11 yıldır süregelen siyasi istikrar, sıkı bir şekilde uyguladığımız mali disiplin, büyük kamu yatırımlarımız ve sosyal devlet olma bilinciyle hareket etmemiz yatmaktadır.

Bununla birlikte, sosyal politikalarla desteklenmeyen ekonomik politikalar, toplumsal huzurun ve refahın geliştirilmesinde yetersiz kalmaktadır.

Sürdürülebilir sosyal uyum, ancak, çalışma barışının sağlandığı, çalışanların sağlık ve güvenliğinin korunduğu, sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sistemi ve bunları tamamlayan sosyal yardımlar ve hizmetlerle mümkündür.

Bu doğrultuda, Hükümetimizin son dönemde ortaya koyduğu önemli icraatlarından olan, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun, Bakanlığımız tarafından hayata geçirilmesinden ve uygulamaya konmasından duyduğum memnuniyeti ifade etmek istiyorum.

Söz konusu kanuni düzenlemeler geçen sene Haziran ayında yürürlüğe girerek yasalaşmıştır.

Değerli katılımcılar, Saygıdeğer Misafirler,

Bu Kanun, ülkemizde çalışma hayatımızın düzenlenmesi, çalışma ortamı, çalışma hayatının sağlık ve güvenliği ile ilgili atılmış en büyük ve en önemli adımdır.

Bu adımı atmak, daha birçok yenilik gibi Hükümetimize nasip olmuştur.

Çıkarılan Kanun ile, bugüne kadar iş kanunları içerisinde bulunan iş sağlığı ve güvenliği hükümleri, ilk defa müstakil kanunuyla mevzuatımızdaki yerini almıştır.

Yasanın, bütün taraflarının desteğiyle, paydaşlarla diyalog halinde çıkarıldığını da belirtmek isterim.

Değerli Katılımcılar,

Yasa ile, çalışanların tamamı, işçi-memur ayrımı yapılmaksızın iş sağlığı ve güvenliği mevzuatı şemsiyesi altında birleştirilmiştir.

İş sağlığı ve güvenlliğinde “kuralcı yaklaşım”dan ziyade,  “önleyici, iyileştirici ve geliştirici” bir yaklaşım hedeflenmiştir.

İş sağlığı ve güvenliği konularında; çalışmalara katılma, tedbir alınmasını isteme, tekliflerde bulunma ve benzeri konularda, çalışanları temsilen, iş sağlığı ve güvenliği çalışan temsilcisi ihdas edilmesini sağladık.

Böylelikle, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili işyerinde alınan her karara, işçilerin katılımının sağlanması hedeflenmiştir.

İş sağlığı ve güvenliği hizmetleri işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı vasıtasıyla sağlanabileceği gibi ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden hizmet satın alınması yoluyla da yerine getirilebilecektir.

Değerli Katılımcılar, Değerli Misafirler,

Ülkemizde her gün; 202 iş kazası meydana gelmekte, iş kazaları nedeniyle işçimiz hayatını kaybetmekte, 6işçimiz ise sürekli iş göremez hale gelmektedir. Ülkemizde 2012 yılında meydana gelen toplam iş kazası sayısı yaklaşık 75 bindir.

Meslek hastalıklarında ise tespit edilen vaka sayısı 395 ‘tir. Ancak bu sayıdan çok daha fazla meslek hastalığı vakası olduğu bilinmekte, bu vakalar “meslek hastalığı” olarak kayda girmemektedir.

Bu verileri inşaat sektörü açısından ele aldığımızda, ülkemizdeki işyerlerinin %12’si ve çalışanlarının %15’i inşaat sektöründe faaliyet göstermektedir. İnşaat sektörü, iş kazaları bakımından metal ve maden sektörlerinden sonra üçüncü sırada gelmektedir. İnşaat sektöründe, ölümlü iş kazaları açısından ise birinci sıradadır.

İnşaat sektöründeki bu olumsuz istatistikler, İSG mevzuat hakkında bilgi eksikliği nedeniyle yasal ve teknik önlemlerin yeterince alınmaması, çalışanların İSG kültürü ve eğitimi gibi eksiklerden kaynaklanmaktadır.

Öte yandan, iş kazası ve meslek hastalıklarının 2012 yılında sadece Sosyal Güvenlik Kurumuna maliyeti, yaklaşık43,5 milyon TL olmuştur.

Makro açıdan bakıldığında ekonomiler büyüdükçe, toplam iş alanı hacminin büyümesiyle iş kazalarının sayısı artmaktadır. Bu alanda alınacak önlemler sonucu ortaya çıkacak maliyet bir gider kalemi değil, refah harcamasıdır.

İşverenlerimizin iş sağlığı ve güvenliği alanında ortaya çıkacak maliyetlere bu açıdan bakmasını bir kez daha istirham ederim.

Aslında iş kazası ve meslek hastalıklarının ekonomiye etkisi bu tutardan çok daha fazladır.

Değerli katılımcılar,

İş sağlığı ve güvenliği, yasamızda işverenlerin işçilere karşı önemli bir sorumluluğu olarak tanımlanmıştır.

Ancak, Kanun’da tanımlamanın bu şekilde yapılmış olması, konunun işverenler açısından da ele alınmasına mani değildir.

Zira, sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı yalnızca çalışanların sağlık ve güvenliği açısından veya insani açıdan değil, işletme verimliliği ve ekonomik getirileri açısından da değerlendirilmesi gereken bir konudur.

İşletmede doğru yönetilemeyen iş sağlığı ve güvenliği sonucunda meydana gelen iş kazaları ve meslek hastalıkları; işverenleri, maddi hasarlardan, işgücü kaybından doğan zararlara ve ticari itibarın zedelenmesine kadar birçok görünür ve görünmez maliyetlerle karşı karşıya bırakmaktadır.

Ayrıca, iş kazası ve meslek hastalıklarının ülkelere maliyetinin, ülkelerin gayri safi yurtiçi hasılalarının yüzde 2 ila 6’sı olarak gerçekleştiği tahmin edilmektedir.

Bu rakam iş kazası ve meslek hastalıklarının ekonomiye etkisini bir kez daha gözler önüne sermektedir.

İş kazaları ve meslek hastalıkları sonucu zarar gören vatandaşlarımızın ve yakınlarının maruz kaldıkları sorunları ve çektikleri acıları ise ekonomik değerlerle ifade etmek mümkün değildir.

Dolayısıyla, artık sloganlaşan “önlemek ödemekten daha ucuz ve insanidir” cümlesini her boyutuyla inanarak hayata geçirmek gerekmektedir.

Değerli katılımcılar,

Bu bağlamda, sosyal uyumun temel unsurlarından biri olarak çalışma barışını, çalışma barışının tesisi için temel taşlardan biri olarak da iş sağlığı ve güvenliğini ele almanın isabetli bir yaklaşım olduğunu düşünüyorum.

Dolayısıyla, ülkelerin iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarının seviyesinin, aynı zamanda o ülkede insan hayatına verilen değerin bir yansıması olduğunu ve hatta ülkenin gelişmişlik seviyesinin bir göstergesi olduğunu söylemek sanırım yanlış olmayacaktır.

Değerli katılımcılar,

Bu çerçevede, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak görevimiz, ekonomik kalkınmamızın çalışanlarımızın sağlık ve güvenliklerini koruyarak gerçekleşmesi yönünde çaba sarf etmektir.

Ancak, işverenlerimizin ve çalışanlarımızın iş sağlığı ve güvenliği konusunu sahiplenmediği sürece başarılı olmanın mümkün olmadığı gerçeğini önemle vurgulamak isterim.

Bu doğrultuda, toplumun bütün kesimlerinde iş sağlığı ve güvenliği konusundaki bilincin artırılmasını sağlamak gerekmektedir.

Bundan daha önemlisi ise iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarını işyerlerimizde hayata geçirmektir.

 

 

Değerli katılımcılar,

Sonuç olarak, eğitim ve bilinçlendirme faaliyetleri bir elmanın ilk yarısını oluşturmaktadır. Elmanın diğer ve tamamlayıcı yarısı ise bu eğitim ve bilinçlendirme faaliyetlerinin işyerlerimizde davranış değişikliğiyle sonuçlanmasıdır.

Biz Bakanlık olarak sizlere yol göstermeye ve rehberlik etmeye devam edeceğiz. Sizlerden de konuyu önemsemenizi ve güvenliği bir kültür haline getirmek için gayret göstermenizi bekliyoruz.

Bu vesileyle, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği  İnşaat Mühendisleri Odası Konya Şube’si tarafından bu yıl 4 üncüsü düzenlenen İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Sempozyumu’nun Çalışma Hayatı için önemli sonuçlar ortaya koymasını temenni eder, Hepinizi sevgi, saygı ve muhabbetle selamlarım…” dedi.

Sempozyuma Konya Tic oda Bşk Selçuk Öztürk, Büyükşehir Bld başkan vekili Fatih Yılmaz, Selçuklu ilçe Bld Başk Uğur İbrahim altay, meram ilçe Bld Başk Serdar KALAYCI , Karatay ilçe Bld Başk Mehmet HANÇERLİ inşaat odası G Başk Taner yüzgeç, İnş mühendisler odası Konya Şb Başk Ali ÇINAR katıldılar.

fotoğraf (5) fotoğraf (4)

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.